Çocuklarda Duygu Yönetimi
ÇOCUĞUNUZ DUYGULARINI YÖNETEBİLİYOR MU?
Sus ağlama! Bunda bağıracak ne var? Her şeye neden küsüyorsun? Sinirlenmen için hiçbir sebep yok.
Çocuklar ve çocukların duygularını dile getiren ebeveynler. Her birey kendine özgü fizyolojik ve kalıtımsal özelliklerle dünyaya gelir. Bebek anne karnında başlar bir şeyleri hissetmeye. Erken çocukluk döneminde deneyimlerle sosyal, duygusal ve fizyolojik bir gelişme gösterir. Birçok alana müdahale edebilen ebeveyn çocuğun duygusal yönüne müdahale demez duruma gelir. Peki müdahale etmek doğru mudur? Ebeveyn kendi duygusunu kontrol edebiliyor mu? Ebeveyn kendi duygusunu tanıyor mu?
Ebeveyn çoğu zaman çocuğun davranışının sonucuna odaklanır ama çocuğun o duyguya nasıl geldiğini ya da bu duyguyu nereden öğrendiğini düşünmez sonuç odaklı ilerler. Ebeveyn, çocuk ağladığında, üzüldüğünde ya da kızdığında çıkarımlar yaparak sorun çözmeye çalışır. Duygu, beynimizin bize hissettirdiği bazıları hormonsal bazıları da zihinsel sebeplerden oluşan hislerdir. Bu hisler amaca hizmet ettiğinde bizleri doğru şekilde ifade etmiş olurlar.
Duygu yönetimini ise biraz örneklendirerek anlatmak daha doğru olur. Bazen işler çığırından çıkar, ofiste birilerine kızarsınız eve gelirsiniz çocuğunuz ödev yapmamak için direnir aynı zamanda evin düzeninden de siz sorumlusunuzdur, kendinize de vakit ayırmak istiyorsunuzdur fakat kaotik bir durumun içindesinizdir. Sinirli, mutsuz, yorgun hatta öfkelisinizdir. Bu duyguları dile getiriş biçiminiz çok önemlidir. Öncelikle duygunuzu tanımalısınız. Gerçekten kızgın mısınız, üzüldünüz mü ya da mutsuz musunuz? Aile içinde sağlıklı iletişim kurmak için sözlü ve sözsüz iletişim kanallarını iyi kullanmak gerekir. Bazen duygumuzu ifade ederken yanlış cümleler seçebiliyoruz. 'Senin yüzünden sinirliyim!' gibi cümleler karşı tarafı suçlar, yargılar ve duygunuzu karşı tarafa hissettirmez çünkü baştan yargıladığınız için karşı taraf kendini savunmaya geçer ve neden sinirli olduğunuzu anlatamadan belki de anlaşılamamak sizi daha da sinirlendir ve kısır bir döngüye girersiniz.
Ebeveyn Tutumlarının Duygulara Etkisi
Ebeveynin iletişim kurarken benimsemiş olduğu tutum ve tavır çocuğun duygusunu dile getirmesini oldukça etkiliyor. Suçlayan ve yargılayan ailede çocuklar duygularını düşüncelerini dile getiremezler ve olumlu-olumsuz geri bildirim almadıkları için davranışlarını belirleyemezler. Bu durum çocuklarda kaygı yaratır.
Sen zaten hiçbir şeyi beceremiyorsun!
Senin yüzünden oldu!
Öğüt veren ailede çocuk sürekli nasihat alır ve bu bazen akranlarının yanında ya da tanımadığı kişilerin yanında gerçekleşir. Bu durum çocukta utanma duygusuna sebep olur.
-Ben senin yaşındayken böyle yapmıyordum.
-Bak arkadaşın öyle yapmamış.
Emir kipi ile konuşan ailede çocuk, sürekli direktif aldığı için tek başına harekete geçme, sorumluluk alma ve karar verme mekanizması gelişmez. Aile sürekli tekrarlarda bulunduğu için artık duyarsızlaşır ve umursamaz bir tutum sergiler.
-Ödevini yap!
-Bana şunu getir!
Tehdit eden ailede ise, çocuğu harekete geçirmek için genelde sevdiği şeyden mahrum bırakma yolu tercih edilir ve bu da çocuğun korkarak yol almasına sebep olur.
-Ders çalışmazsan bilgisayarını alırım.
-Uslu durmazsan seni okula gönderirim.
Çocuğunuzu dinlerken empati yapmanız ve çocuğun hissettiği duyguları anladığınızı ifade eden cümleler kurmanız çok önemlidir. 'Bu seni üzmüş olmalı.' , 'Arkadaşının seni önemsemediğini mi hissettin ?' gibi.
Çocuklarda Duygu Yönetimi
Duygular ve Çocuklar
Çocuklar biz yetişkinlerin gözünde genellikle dertsiz ve kaygısızdırlar. Onlar için her şeyin oyundan ibaret olduğunu düşünürüz fakat onlarında kendi içinde yaşadığı mutsuzlukları, korkuları ve kaygıları vardır. Duygu yönetimi için bebeklerin ve okul öncesi çocukların kelime hazneleri, beyin gelişimleri yeterli olmadığı için duygularını davranışlarla dile getirirler. Sakinleşmek için meme veya emziğe, anne kucağına ya da hiç yanlarından ayırmadıkları oyuncak ayılarına, battaniye gibi geçiş nesnelerine ihtiyaç duyarlar. Anne ve babanın zamanla bu nesnelere olan bağımlılığı azaltmak için çocuklara duygu düzenlemesini öğretmeleri gerekmektedir. Özellikle ifade etmede zorlandıkları duyguları keşfedip onları doğru anlarda çocuklara göstermek gerekir. Ebeveyn duyguları iyi – kötü ya da doğru – yanlış olarak ayırmamalıdır. Çocuğun mutluluk duygusunu ifade etmesini desteklediği kadar kızgınlık duygusunu da desteklemelilerdir. Sen kızgın birisin şeklinde cümle kurarak çocuğun kişilik özelliği buymuş gibi yansıtmak doğru değildir. Sanırım şuan kendini kızgın hissediyorsun demek daha doğru olur.
Anne ve babanın çocuğun yaşamış olduğu duygu karşısında sinirli ya da öfkeli tepki vermesi çocuğun yaşamış olduğu duygunun kötü olduğu hissini yaratabilir. Çocuğunuz arkadaşına kızmıştır ve sonuç olarak da arkadaşına şiddet uygulamıştır. Sakin bir şekilde duruma yaklaşıp önce çocuğa duygusunu tanıtmak gerekir. Arkadaşın oyuncağını aldığı için kızgın hissediyorsun seni anlıyorum bunun için ne yapabiliriz, sorunu nasıl çözebiliriz beraber düşünelim gibi bir yaklaşım daha doğru olur. Fakat tam tersi durumda çocuğunuz arkadaşına vurduğu için ceza uygularsanız çocuk duygusunu öğrenemez ve benzer durumla karşılaştığında ne yapacağını bilemez. Çocuk almış olduğu ceza ile yaşadığı kızgınlık duygusunu bağdaştırarak kötü bir duygu olduğu için bu duyguyu hissetmemesi gerektiği düşüncesine kapılabilir. Çocuklar hangi duyguyu yaşarlarsa yaşasınlar bunların çok doğal olduğunu fakat davranış olarak kendilerini daha farklı ifade edebileceklerini söylemek daha doğru olur. Duygularının kabul görmediği ortamda yetişen çocuklar kendilerini ifade etmekte güçlük yaşayabilirler. Duyguları yüzünden çocuk suçluluk ve korku hissedebilir.
Çocukların duygu yönetimi becerisini geliştirmek için öncelikle kendi duygularınızı tanıyın ve duygularınızı doğru ifade edip – etmediğinize bakın. Sürekli benzer problemler yaşıyorsanız eğer duygunuzdan çok davranışınızın sonucunu görüyorsunuzdur. Çocuklarınıza yol gösterici olmanız için duygularınızı iyisiyle kötüsüyle kabullenin.
Çocuklara duyguları tanıtın. Çocuğunuz zorlandığı anlarda ona ne hissettiğini sorun, kendisi yanıt vermezse üzülmüş olmalısın, sanırım bu seni çok sevindirdi gibi duygusunu doğru tanımlayan cümleler kurun. Onu anladığınızı, dinlediğinizi ve yardımcı olmaya çalıştığınızı gösterin. Bu durum çocuğa kendini güvende hissettirir.
Önce çocuğunuzu rahatlatın sonrasında çözüm bulun. Kızdığında ya da sinirlendiğinde öncelikle sakinleşmesini sağlayın. Oyun oynayabilirsiniz, sohbet edebilirsiniz ya da dışarı çıkabilirsiniz. Daha sonra ona bu duyguyu hissettiren durum için beraber çözüm bulabilirsiniz.